NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
عَبْدِ
الْعَزِيزِ
بْنِ أَبِي
رَوَّادٍ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ عُمَرَ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا يَدَعُ أَنْ
يَسْتَلِمَ
الرُّكْنَ
الْيَمَانِيَ
وَالْحَجَرَ
فِي كُلِّ
طَوْفَةٍ
قَالَ وَكَانَ
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ عُمَرَ
يَفْعَلُهُ
Abdullah b. Ömer'den; demiştir
ki:
Resûlullah (S.A.V.)
hiçbir tavafta Rükn-i Yemânî (denilen köşe ile) Hacer(-i Esved)i selamlamayı
terk etmezdi.
(Nâfi) dedi ki: Abdullah
b. Ömer de (aynen) böyle yapardı.
İzah:
Nesâî, hac
Bu hadis-i şerif yedi şavttan
oluşan tavafın her şavt (tur)unda
Rükn-i Yemânî ile Hacer-i
Esved'i selamlamanın müstehab olduğunu
açıkça ifâde etmektedir.
Bu sebeple ulemâ sözü
geçen yerleri her şavtta selamlamanın müstehab olduğunda ittifak etmişlerdir.
Hacer-i esved hakkında
1873, Kabe-i Müazzama'mn diğer rükünleri hakkında da 1875 numaralı hadisin
şerhinde yeterli açıklama bulunmaktadır.